Gümüş çok eskiden beri bilinmektedir. Fakat yine de altın ve bakırdan
sonra keşfedilmiştir. Altın az olmasına rağmen, dünyânın her yanına
yayılması sebebiyle daha önce kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca tabiî
hâlde gümüş az olup, çok derinlerde bulunuyordu. Gümüşün M.Ö. 3100
yıllarında Mısırlılar ve M.Ö. 2500 yıllarında Çinliler ve Persler
tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Atina’daki gümüş mâdenlerine
Yunan târihinde rastlanır. M.Ö. 800 yıllarına doğru gümüş, Nil Nehri
havâlisinde para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Gümüşü ilk olarak
Romalıların işlemeye başladıkları iddiâ edilmektedir.
Endüstri ilerledikçe daha karışık ve saf olmayan gümüş filizleri üzerinde çalışılmaya başlandı. Bugün gümüş büyük bir nisbette bakır, kurşun ve çinko istihsalindeki yan ürünlerden elde edilir. Çok nâdir olarak da bâzı yerlerde sâdece gümüş istihsâli ile uğraşılır. Bu da çok pahalıya mâl olur.
Bulunuşu: Çok eskiden gümüş, dünyânın birçok yerlerinde az miktarda bulunan tabiî gümüş kaynaklarından elde ediliyordu. Tabiî gümüş; saf veya daha çok altın, bakır, civa ve diğer metallerle alaşımlar hâlinde bulunuyordu. Norveç’te Güney Peru’da, Colorado’da kazılarda işlenmiş büyük külçeler bulunmuştur. 1860’ta sekiz tonluk bir külçe İspanya’da çıkartılmıştır. Gümüş, daha çok yer kabuğuna dağılmış bileşikler hâlinde bulunur. En çok rastlanan gümüş filizleri argentit (Ag2S) ve gümüş klorür (AgCl) olmaktadır. Arsenik veya antimonla karışmış sülfür filizleri de vardır.
Endüstri ilerledikçe daha karışık ve saf olmayan gümüş filizleri üzerinde çalışılmaya başlandı. Bugün gümüş büyük bir nisbette bakır, kurşun ve çinko istihsalindeki yan ürünlerden elde edilir. Çok nâdir olarak da bâzı yerlerde sâdece gümüş istihsâli ile uğraşılır. Bu da çok pahalıya mâl olur.
Bulunuşu: Çok eskiden gümüş, dünyânın birçok yerlerinde az miktarda bulunan tabiî gümüş kaynaklarından elde ediliyordu. Tabiî gümüş; saf veya daha çok altın, bakır, civa ve diğer metallerle alaşımlar hâlinde bulunuyordu. Norveç’te Güney Peru’da, Colorado’da kazılarda işlenmiş büyük külçeler bulunmuştur. 1860’ta sekiz tonluk bir külçe İspanya’da çıkartılmıştır. Gümüş, daha çok yer kabuğuna dağılmış bileşikler hâlinde bulunur. En çok rastlanan gümüş filizleri argentit (Ag2S) ve gümüş klorür (AgCl) olmaktadır. Arsenik veya antimonla karışmış sülfür filizleri de vardır.